Vücud ikliminin sultanısın sen
Efendim derdimin dermanısın sen
Bu cism-ü natüvanın canısın sen
Efendim derdimin dermanısın sen
Nihavent makamında ki bu şarkıyı dinleyince anlıyorum ki ne kadar çok şey bu toplumda nihayete ermiş. Ülkemizin üzerinden bir dozer geçmiş gibi bütün manevi değerlerimiz dümdüz olmuş. Lise çağlarında ki gençlerle sohbet ederken “bak sana bir şarkı dinleteceğim, acayip güzel..” dediklerinde cep telefonundan yada bilgisayardan dinlettikleri üstü açılmadık küfürlerle dolu şarkıları dinledikçe ağzım açık kalıyor ve şaşkınlıktan dona kalıyorum. Bu küfürlere güzel diyen biri var karşımda. Alev Alatlı yabancı sözlü şarkılar için iyi ki “bizim toplumumuz İngilizce bilmiyor” diyordu. Ama artık onun da kolayı bulundu, “siz İngilizce bilmiyorsanız bizde size Türkçe söyleriz” dediler.
Ne oldu bize böyle? Neden Avrupalılaşacağız derken bizi biz yapan bütün güzellikleri bu iğrençliklere değiştirdik.
ey büti nev eda
olmuşum müptela
aşıkım ben sana
iltifat et bana
gördüğümden beri
olmuşum serseri
bendenem ey peri
iltifat et bana
hasılı bunca dem
ben senin bendenem
gel gel ey gonca fem
iltifat et bana
Dede Efendi’nin, bu şarkılarını dinleyen bir toplumla
aşk sevgi korku
nefret değişen durumlardan ibaret
katı bir yürek bir de bi bebek
iyi bi araba para gelsin yan yana
kebabı adana rakı tekirdağ
tatil uludağ yada bodrumda
duble yada tek yada discotek
no baby no baby ....
seni severim sevmem sanane güç bende
erkek olmandan banane...
istanbuldan gitmek lazım
tayland görmek lazım
özümüze dönmek için
artık bir şeyler yapmak lazım
........
Pamela’nın bu şarkılarını dinleyen toplum arasındaki fark nedir????
Beklentiler farkılı, kullanılan dil farklı. Neden? Çünkü artık beyinlerimiz, mantığımız farklı işliyor. Manevi değerleri elimizin tersi ile kenara ittik. Gündemimize maddi değerleri aldık. Ancak başımıza çorap ördük. Psikolojik sorunlar, yalnızlık duygusu, çevre kirliliği vs. derken bir sürü derde gark olduk. Umut ediyorum ki bugünkü durumumuz, dibe vuruştur ve hızla yukarıya çıkmayı başarırız. “Hangi arabayı alsam, ne renk olsa?” gibi şeylere kafa yormaktansa “arkadaşlarımı nasıl mutlu edebilirim, onları affetmeyi nasıl başarabilirim” gibi dertlerimiz olur. İşte o zaman güzel günler göreceğiz çocuklar ve atlarımızı maviliklere süreceğiz.
09 Nisan 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Ey dost ey paslı tellerde
Gülen ağlayan aruz
Yad edelim eski günleri
mademki son sadamızı
Dağıtmış yorulmuşuz...
ne kadar güzel özetlemişsiniz, demek istediklerimi...
sağolunuz varolunuz...
malesef kendi zenginliklerimizden pek haberi yok bir cok kisinin, oyle olunca disaridan gelen iyi seyler bir yana pop kulturun zararli ya da kalitesiz unsurlari fazla talep buluyor...
Yorum Gönder