30 Mayıs 2007

ZAMAN

Miladı yaratan insan, hicreti yaratan insan, yüzyılı, yılı, ayı, haftayı, günü, saati, dakikayı, saniyeyi ve dahi saniseyi… Nedir, bu zamanı anlamlandırma isteği ve büyük yanılgı. Geçen zaman düşüncesi ile rahatlama gayreti ve geçenin biz olduğu ile yüzleşmeme ısrarı. Zaman geçmiyor. O “sonsuzluk” gibi muazzam sıfatıyla oturmuş baş köşeye. Biz de kedinin önündeki fare cesareti ile çamur atıyoruz “geçen zaman” diye.

Neden bu yüzleşmeden kaçış? Neden “ geçen benim “ diyememe?

İnsanı var eden şey bu sorunun cevabı. İnsan; hiç ölmeyecek gibi yaşar. Ama bir gün muhakkak ölür. Bunca telaş, koşuşturma, gayret ölümle son buluverir. Her şey biter. Ekran kararır. Birkaç damla gözyaşı, birkaç dua, birkaç yıl anılır adımız. Sonra adımızda anılmaz olur. Çünkü bizi ananlarda sona gelmiştir. Ve dünya için kocaman bir “hiç” oluveririz. Her şey, bu telaş, bu koşuşturma “hiç” için mi? Koskocaman bir “hiç”.

İnsan dünyada, hiçliğini anlayabilir mi? Dünyada iken hiçliğini fark etse ne olur? O zaman; alamadığı ev, kırılan televizyon, kazada hurda olan araba sorun olur mu?

Elbette sorun olmaz. O zaman insanın bambaşka dertleri olur. Maddeden uzak, maneviyata yakın dertleri olur. İnsan benim varoluş amacım nedir? Ben bu dünyaya neden geldim? Öleceksem niçin yaşıyorum? Sorularını sorar ve cevaplarını aramaya başlar. Aranan cevaplarla sonsuz bir okyanusa akar insan ve hakikati keşfetmenin huzuru ile hayatını anlamlandırır. Ve tabii ölüm sonrasını da…

3 yorum:

Adsız dedi ki...

canım,ellerine ve yüreğine sağlık.yorumların çok güzel.koskoca bir okyonusta sadece bir damlayız ama bazen küçük dağları ben yarattım havası estiriyoruz.----herkes bir gün ölür ama pek az kişi yaşar.---sözüyle nokta koyuyorum.sevgice kal....eliiiiiiff

Amire dedi ki...

çok sağol canımmm bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim:)

Adsız dedi ki...

herkes düşünebilir; bazısı fark eder akıllılar hemdüşünür hem fark eder hemde uyarır
sağolun .ne aptalım ben yahu okudukça aptallığımı anlamam geliyor